
İsveç’teki Göç makamları, İsveç ve uluslararası hukuku ihlal ederek LGBTQI+ sığınmacıların başvurularını reddediyor ve onları sınır dışı ediyor. Bu durum, RFSL tarafından hazırlanan kapsamlı bir raporla ortaya çıkartıldı. RFSL’nin sığınma hukuku uzmanı Aino Gröndahl, “Gizlilik ve sessizlik perdesi arkasında süregelen hukuki bir skandal,” diyor.
RFSL’nin 2020’de yaptığı son hukuki incelemeden bu yana İsveç Göçmen Dairesi çeşitli önlemler almış olsa da İsveç’te sığınma talebinde bulunan LGBTQI+ bireylerin durumu iyileşmedi. Yeni araştırmada incelenen kararların ve mahkeme hükümlerinin yüzde 96’sı ret kararıydı, bu oran RFSL’nin 2020’deki verilerinde yer alan orandan daha yüksek. Ayrıca son rapor, CİESOY (Cinsel Yönelim, Cinsiyet Kimliği, İfade Biçimi ve Cinsiyet Özellikleri) temelli sığınma davalarında yasa dışı taleplerin sürdüğünü gösteriyor. Bu durum, İsveç’te korunma hakkı bulunan LGBTQI+ sığınmacıların zulüm, işkence ve idam tehdidi altındaki ülkelere sınır dışı edilmesine yol açıyor.
“İsveç, LGBTQI+ bireyleri yasa dışı gerekçelerle sınır dışı etmeye devam ediyor. Bu, sessizlik, gizlilik ve esrarengizlik içinde gerçekleşen bir hukuki skandaldır. Hukukun üstünlüğünü savunduğunu iddia eden bir ülke için utanç verici,” diyor RFSL sığınma hukuku uzmanı Aino Gröndahl.
Güvenli ve adil değerlendirmeler garanti altına alınamıyorsa, sığınmacı LGBTQI+ bireylerin sınır dışı edilmesine son verilmeli
RFSL, CİESOY (Cinsel Yönelim, Cinsiyet Kimliği, İfade Biçimi ve Cinsiyet Özellikleri) temelli sığınma davalarında mevcut yasalarla uyumlu, güvenli ve adil soruşturmalar, incelemeler ve değerlendirmeler garanti altına alınana kadar karar alma ve sınır dışı işlemlerinin durdurulması çağrısında bulunuyor.
“Hükümet, LGBTQI+ bireyler için sığınma sürecinin İsveç ve uluslararası hukuka uygun şekilde işlemesini sağlamalı. O zamana dek, RFSL tüm yasa dışı ret ve sınır dışı işlemlerinin durdurulmasını talep ediyor,” diyor RFSL Başkanı Peter Sidlund Ponkala.
Raporun Özeti
“İsveç’te CİESOY Temelli Sığınma Davalarında Ret Gerekçeleri” başlıklı rapor kapsamında RFSL, Göçmenler Dairesi’nin değerlendirmelerini inceledi. Bu, Kasım 2020 ile Mayıs 2023 tarihleri arasında CİESOY temelli sığınma davalarına ilişkin 1.360 karar ve mahkeme hükmünü kapsıyor. Rapor, RFSL’nin sığınma hukuku uzmanı Aino Gröndahl tarafından kaleme alındı.
Rapora göre:
- Göçmenler Dairesi’nin CİESOY temelli sığınma davalarına yönelik değerlendirmeleri, İsveç ve uluslararası hukuku ihlal ediyor.
- Göçmenler Dairesi, LGBTQI+ bireyleri yasa dışı gerekçelerle, zulüm ve hatta idam cezasının uygulandığı ülkelere sınır dışı etmeye devam ediyor.
- Yeni raporda incelenen kararların ve mahkeme hükümlerinin %96’sı ret kararıydı. Bu oran, RFSL’nin 2020’deki analizindekinden daha yüksek.
- CİESOY sığınma davalarında bireysel inceleme ve objektif değerlendirme hakkı yerine getirilmiyor.
- Hâlâ gizlilik (discretion) şartı öne sürülüyor; yani sığınmacıların, kendi ülkelerinde zulümden kaçınmak için CİESOY kimliklerini gizlemiş olmaları bekleniyor. Oysa bu şart, neredeyse yirmi yıldır İsveç hukukunda ve on yılı aşkın süredir uluslararası hukukta yasak.
- Güvenilirlik ve inandırıcılık değerlendirmelerinde, içsel duygusal süreçlere ve risk algılarına yönelik talepler tamamen CİESOY bireylere yönelik önyargılara ve stereotiplere dayanıyor. Bu durum, başta AB hukuku ve UNHCR yönergeleri olmak üzere birçok uluslararası düzenlemeyi ihlal ediyor.
- Göçmenler Dairesi sıklıkla CİESOY sığınmacılardan utanç gibi olumsuz duygular sergilemelerini talep ediyor. Yani, İsveç makamları, LGBTQI+ bireylerin korunma hakkını, kendilerinden nefret ettiklerini göstermeleri şartına bağlıyor.
RFSL’nin Hükümete Yönelik Tavsiyeleri:
- CİESOY temelli sığınma davalarında mevcut yasalarla uyumlu güvenli ve adil soruşturma, inceleme ve değerlendirmeler garanti altına alınana kadar karar alma ve sınır dışı işlemleri durdurulmalı.
- Göçmenler Dairesi’ne, CİESOY sığınma davalarının soruşturulması, incelenmesi ve değerlendirilmesinde kalite güvencesi sağlanması için açık talimatlar ve kriterler sunulmalı.
- Göçmenler Dairesi’ne, tüm personelin cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesine dayalı korunma ihtiyaçlarının soruşturulması ve değerlendirilmesi konusunda sürekli eğitim verilmesi görevi verilmeli.
- Göçmenler Dairesi’ne, CİESOY sığınma davalarına ilişkin istatistiklerin ve hangi gerekçelerle başvuruların kabul veya reddedildiğine dair verilerin derlenmesi görevi verilmelidir.

